Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi

    avatar
    ÇılgınTürk
    Elektronikçi
    Elektronikçi


    Mesaj Sayısı : 12
    Rep Puanı : 48
    Kayıt tarihi : 24/02/10

    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi Empty Radyo hakkında ansiklopedik bilgi

    Mesaj tarafından ÇılgınTürk Çarş. Mart 03, 2010 2:30 pm

    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi


    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi RadyoRadyo hakkında ansiklopedik bilgi Magnify-clip
    Eski
    bir radyo


    Radyo, kablosuz, tek
    yönlü sözel yayın aracına verilen isim. Elektromanyetik dalga alıcısı
    veya vericisi; Radyo dalgaları'ndaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da sese
    çeviren elektronik alet; alıcı veya verici.

    Radyo tekniğinin
    birçok babası var. İtalyanlar, İngilizler, tabii Amerikalılar ile Ruslar, radyo tekniğini kendilerinin bulduğunu ileri
    sürüyorlar. Bazı Amerikalılar, Edison'un ilk diyodu geliştirdiğini, diyodsuz da
    radyo düşünülemeyeceğini anımsatıyorlar.

    Ancak, yüksek frekans
    alternatörü denilen buluşu yapan ve 46 yıl boyunca General Electric
    Şirketi'nde çalışan Ernst Alexanderson'un
    adından da sözediliyor. 1904 yılında işe girişen Alexanderson, 1906 yılında Amerika'da ilk deney niteliğindeki radyo
    yayınını mümkün kılan kişi olmuştu.

    ABD'de resmi olarak radyo yayınları, 1921 yılında başlamıştır. Rusya'da ise Aleksander
    Stepanoviç Popof
    , radyonun babası sayılır. Hatta Amerikan Deniz
    Kuvvetleri'nin 1963 yılında hazırladığı bir raporda bile, 1859'la 1906
    yılları arasında yaşamış olan bu Rus profesörün adı geçer.

    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi MarconiRadyo hakkında ansiklopedik bilgi Magnify-clip
    Guglielmo
    Marconi


    Marconi ile Popof'un 1895 yılında hemen hemen aynı sıralarda radyo yayınları yapma
    tekniğini bulduğu anlaşılıyor. Ancak Guglielmo Marconi, iyi bir
    tüccar olduğundan hemen buluşunu bütün dünyayı gezerek duyurmayı başaran
    kişi olmuş. Aslında Popof, kötü hava koşullarını ve yıldırımları
    önceden haber
    alabilmek için bir yenilik düşünmüştü. Havadaki statik ya da atmosferik
    elektrik derecesini ölçmeyi akıl etmiş ve bu arada radyoyu
    geliştirmişti. Orta ya da uzun dalga istasyonlarını dinleyenler,
    yaklaşmakta olan kötü hava koşullarının, radyoların aldığı parazitlerle
    çok önceleri farkedildiğine tanık olmuşlardır.

    Savaş
    gemilerindeki haberleşme haklarıyla ilgili olarak yıllar yılı
    Marconi'yle patent davaları sürdüren ve bu nedenle radyoculuğun
    tekniğini en iyi incelemiş olan Amerikan Deniz Kuvvetleri, Popof'un
    Marconi'ye göre daha iyi bilim adamı olduğunu kaydediyor.

    Rusya'nın
    deniz kuvvetleri hesabına çalışan Popof, İngiliz James Clerk Maxwell ve
    Alman Heinrich Hertz'in buluşlarını
    değerlendirerek radyo yayın ve alıcı tekniğini geliştirmiş ve hatta 1900 yılında Paris'teki Dünya Fuarı'nda büyük altın madalyayı
    almıştı.

    Türkçede radyo denince, elektromanyetik dalgaların
    yaygın bir uygulaması olan radyo istasyonu ve radyo alıcısı akla gelir.
    Radyo alıcısı herkesin evinde bulunan, yurt içinde ve dışındaki çeşitli
    istasyonların yayınlarını alarak sese çeviren bir cihazdır. Çeşitli
    verici istasyonların antenlerinden uzaya yayılan dalgalar, alıcının
    anteninde gerilim endükliyerek orijinal yayının zayıflamış bir nümunesi
    olarak belirirler. O hâlde alıcı cihazın ilk fonksiyonu arzu edilen
    istasyonun yayınına ayarlanmış olmalıdır. Seçilen bu işâret daha sonra
    kuvvetlendirilmeli ve değiştirilerek duyulabilen ses frekanslarına
    çevrilmeli, en sonra da hoparlörden duyulabilecek şekilde
    kuvvetlendirilmelidir. Bu adımlar genel bir radyo alıcısının temel
    kısımlarını teşkil eder. Bunlara ilâveten alıcılar otomatik frekans
    ayarı, gürültü bastırma, ton ve ses kontrol, uzaktan ayar ve akort
    gösterge devrelerini bulundurabilirler.

    Radyo yayını için verici,
    anten, yayın ortamı gereklidir. Mikrofona gelen ses, verici modüleli taşıyıcı yüksek
    frekanslı elektromanyetik dalga titreşiminin ortama yayılmasını temin
    eder. Atmosfer de dâhil olmak üzere
    elektromanyetik dalgalar uzayda yayılabilirler. Elektromanyetik
    dalgaları, antenle alınıp modüle edilmiş taşıyıcı frekans dalgası
    çözümlendikten sonra, hoparlörden duyulur.

    Radyonun tarihi

    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi Heinrich-HertzRadyo hakkında ansiklopedik bilgi Magnify-clip
    Heinrich
    Hertz


    Elektromanyetik dalgaların uzayda
    ışık hızı ile yayılabileceğini teorik olarak ilk ortaya atan J.C. Maxwell’dir. Bu konuda ilk deneyi Alman
    fizikçi Heinrich Hertz, 1886-1888
    seneleri arasında yaptı. Hertz, iki levhaya elektrik tatbik ederek 75
    megahertzlik yüksek frekans elde etti. Bu levhalara yakın bir yerde bir
    metal halkanın iki ucunun birbirine yaklaştığı dar hava boşluğunda
    karanlıkta kıvılcım atlamaları gördü. Böylece elektrik enerjisinin
    elektromanyetik dalgalarla uzaydan yayınlanabileceği müşâhede edilmiş
    oldu.

    Telsiz yayının tatbikâta ilk geçişi
    1896 senesinde İtalyan fizikçisi Marconi’nin, 1890 senesinde O.Lodge
    tarafından başlatılan çalışmalarını mors cihazı hâline getirmesiyle
    olmuştur. İlk yayın bir mil mesâfeye, 1901 senesinde ise 200 mile
    ulaşmıştır. Tatbikat en çok denizaşırı bölgelerden telgraf şeklinde bilgi aktarması şeklinde
    yapılıyordu. Marconi’nin mors cihazında elektromanyetik
    dalgalar, bir tüp içinde gevşek duran demir tozlarını etkileyerek tüpün
    iki ucu arasındaki direnci azaltıyor ve bu şekilde elektromanyetik
    enerji elektrik enerjisine çevriliyordu. 1906 senesinde Amerikalı
    mühendis G.W. Pickard silikondan yaptığı kristalin de elektromanyetik
    dalgayı geçirdiğini buldu. Bu buluşa İngiliz fizikçisi Hughes tarafından 1900 senesinde karbon levhaya
    ucundan hafifçe temas eden iğnenin elektromanyetik dalga dedektörü
    olarak kullanılması sebep olmuştur. 1904 senesinde J. Fleming elektron tüpünü, 1907 senesinde de
    De Forest’in triod elektron tüpünü detektör (sayıcı) olarak
    kullanılabileceğini bulunca, radyo büyük bir adımla gelişti.
    Elektromanyetik dalganın antende hâsıl ettiği elektron akımı triod
    gridine gelince triod anod katodu arasında direncin değiştiği görüldü.
    Böylece elektromanyetik enerji elektrik enerjisine hassas bir şekilde
    çevrilebildi. Muhtelif frekanslarda yayın yapan telsizler, piezoelektrik
    prensibiyle çalışan kristallerin 1923 senesinde uygulamaya konulması
    ile başlandı. Kristallerle çok hassas osilatörler yapılmış ve radyo
    frekans bandı genişlemiştir. 1930 senesinde 30 megasaykıl (megahertz)
    üstünde yayın yapılamazken, bugün radyo frekans bandı 30.000 megasaykıla
    kadar genişlemiştir. Bu band içine radar, laser ve maser yayınları da girer. (Bkz. Elektromanyetik Dalga)

    Yayın
    mekanizması


    Bir telin ucuna elektromotif kuvvet (potansiyel)
    tatbik edilirse, tel boyunca elektron şarjları akar. Bu akan elektron
    şarjları ise tel etrafında konsantrik dalgalar hâlinde elektromanyetik
    alan meydana getirir. Aynı anda elektromanyetik alana dik doğrultularda
    elektrostatik alan meydana gelir. Birbirine kenetlenmiş hâlde bu iki
    saha uzayda ışık hızı ile yayılır. Uzaya yayılan bu enerji, teldeki elektron sarılarının enerjisidir. Enerjinin
    yayıldığı anten ismi verilen bu telin ucunda
    elektromotif kuvvet kutbu radyo frekansında değiştirilirse,
    elektromanyetik yayın devamlılığı sağlanır. Antenden yayılan konsantrik dalganın uzaya ve
    toprağa doğru olan kısmı radyo dalgası olarak kullanılır. Uzaya doğru
    yayılan dalga iyonosfere çarparak tekrar yeryüzüne yansır.
    Böylece yayın çok uzaklara ulaşmış olur. İyonosfer iklim ve kozmik radyasyon şartlarına
    göre radyo dalgalarına etki eder.
    İyonosfer 50 km ile 400 km arasında birkaç kattan meydana gelmiştir.

    Radyo
    frekansı osilatörlerde üretilir. Radyo frekansı antenden uzaya
    gönderilmeden evvel bilgi taşıyan ses sinyali ile modüle edilir.
    Modülasyon ya genlik (Amplitüd) modülasyonu (AM) veya frekans
    modülasyonu (FM) şeklinde olur. Amplitüd modülasyonu veya FM yayını alan
    alıcı radyo, tekrar osilatör frekansını kullanarak radyo frekansından
    bilgi taşıyan ses sinyalini süzüp çıkarır ve yükselterek hoparlöre
    verir.

    Radyo alıcıları

    Radyo hakkında ansiklopedik bilgi Radyo2Radyo hakkında ansiklopedik bilgi Magnify-clip
    Bir
    radyo cihazı


    (Türkçesiyle Dinleç) Radyolar
    (radyo alıcıları) elektromanyetik tayfın
    belli bir aralığını dinlemek üzere dizayn edilir. Radyonun seçicilik ve
    hassaslık faktörlerine göre kalitesini değerlendirmek mümkündür - Q faktörü.

    Popüler radyolar
    iki tür modülasyonu almak üzere dizayn edilmişlerdir: AM (Genlik Modülasyonu) ve FM (Frekans modülasyonu)

    Genlik
    modülasyonunun; taşıyıcılı yayın, SSB (Single side bant- Tek bantlı yayın) ve CW (Continuous Wave- Daimi dalga) olmak üzere alt bölümleri
    vardır.

    Normal bir radyo alıcısında Orta Dalga (MW- Mid Wave) ve
    FM, bazen de uzun dalga (LW- Long wave) bulunmaktadır.

    Kısa
    dalga (SW- Short Wave) radyoları kalitesine ve çeşidine göre alış tayfi
    değişmektedir. Aşağıdaki bantlar uluslararası yayın yapan
    kurumlara ayrılmıştır. Bu istasyonlar genelde AM (genlik modülasyonu) (Amplitude
    Modulation)
    ile yayın yapmaktadır. Bu tür yayınları dinleyenlere SWL
    (Short Wave Listener- Kısa Dalga dinleyicisi) denmektedir. Bant (Metre) Frekans aralığı (KHz)120 2300-249590 3200-340075 3900-400060 4750-506049 5730-629541 6890-699041 7100-760031 9250-999025 11500-1216022 13570-1387019 15030-1580016 17480-1790017 18900-1902013 21450-2175011 25670-26100

    Bu
    bantların arasında amatör radyoya, ticari gemilere ve askeriyeye
    ayrılmış bantlar bulunmaktadır. Genelde bu yayınlar SSB, CW, RTTY modülasyonlarını içermektedir. Bu tür yayınları almak
    için radyonun BFO (Beat Frequency Oscillator -Vuru
    Frekans Osilatörü) denilen ek bir devreye ihtiyacı vardır. Taşıyıcıyı
    suni olarak oluşturan bu devre ile gönderme sırasında bastırılan
    taşıyıcı tekrar ilâve edilerek, sinyallerin normal bir radyo alıcısı ile
    dinlenilebilmesi sağlanır. Bu tür radyolarda ses bandının genişliğini
    de değiştirmek mümkündür.

    Yeni çıkan XM radyo türü de uydudan yüksek frekanslı sayısal
    yayınları almak üzere dizayn edilmiştir. Halen ABD'de ticarî olarak
    piyasaya sunulan bu radyo türünde ses kalitesi oldukça yüksektir. Halen
    aboneliğe dayalı ve belli bir ücret karşılığı tüm kıtaya kesintisiz ve
    reklamsız şifrelenmiş radyo yayını yapılmaktadır.

    Teknolojinin
    son yıllarda hızla gelişmesine paralel olarak ve internet kullanımının
    yaygınlaşmasıyla beraber, internet üzerinden yayın yapan radyoların sayıları
    hızla artmaktadır.

    Radyo Çeşitleri

    Radyolar çeşitli
    özelliklerine göre sınıflandırılabilirler.Kapsama Alanına Göre
    Radyolar


    - Uluslararası Radyo- Ulusal Radyo-
    Bölgesel Radyo- Yerel Radyo

    Sermayesine Göre
    Radyolar


    - Kamu radyoları- Özel radyolar- Gönüllü
    kuruluşlara bağlı radyolar

    Yayın Türlerine Göre Radyolar

    -
    Karma radyolar- Bir konuda yayın yapan radyolar (haber
    radyoları, müzik radyoları, belirli bir konu üzerine yayın yapan tematik
    radyolar)

      Forum Saati Cuma Mayıs 10, 2024 12:32 am